Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri, onuncu aylarını doldurdu… Galiba, en iyileri, İzmir İl Hakem Heyeti. Tüm ülkedeki tüketici şikâyetinin, neredeyse yarısı, oraya yapılmış.

Zorlamaya değil, uzlaşmaya ve iyi niyete dayanan bu heyetler, oldukça demokratik kuruluşlar. Kamu kesimi yanında, üretici -satıcı ve tüketici temsilcileri var. Temel amaçları; yargının, esasen ağır yükünü daha da ağırlaştırmadan, “tüketiciler ile satıcılar arasında çıkan, uyuşmazlıkları çözümlemek ve tüketici mahkemelerinde, delil olarak ileri sürülebilecek kararları almak.”

Yaptırım konusunda bir yetkileri yok. Kararlarına uyup uymamak, ilgililerin keyfine kalmış. Delil olarak kabul edip etmemek de mahkemenin takdirine…

O halde hakem heyetleri ne işe yarar?

Oysaki hakem heyetleri, yaptırmaktadır…

Biz İzmir’de, aldığımız kararların büyük kısmının, uygulandığını görüyor ve bu sonucun, yaptırım gücümüzden kaynaklandığını biliyoruz.

Nedir bizim yaptırım gücümüz? Her şeyden önce, heyetimizin yapısı elbette: Heyeti oluşturan kuruluşlar zaten etkin ve saygın. Bir de üst düzey yöneticilerce temsil edilirse? İzmir, bu işi ciddiye aldı: Örneğin, kuruluş aşamamızda, Ticaret Oda’mızı, yönetim kurulu başkanı, bizzat temsil etmekteydi. Diğer katılımcı temsilcileri de öyle…

Aldığımız kararın haksızlığını savunmak, pek kolay olmuyor.

Üstelik hakem heyetlerinin, henüz pek fark edilmeyen bir önemli yetkisi de var: Teşhir yetkisi. Biz, bir ay içinde aldığımız kararları, ertesi aybaşında, İl Müdürlüğü’müzdeki bir panoda ilan ediyoruz. Yönetmelik, böyle diyor. Bu ülkede, vergi ödemeyenlerin ilanı konusunun, nasıl, yıllarca tartışıldığı hatırlanırsa, teşhirin önemi ortaya çıkar.

Gerçekten, adını listemizde görmek istemeyenler, sorunu, daha inceleme aşamasında tüketici lehine, çözüveriyorlar. Hakem Heyeti’ne yapılan, 958 başvurudan, 353 adedinin, Heyet’te görüşülmeye gerek kalmadan, Müdürlüğümüzce, tüketici lehine çözümlenmiş olması, yeterli kanıt değil mi?

Yargıcın takdirine bağlı olsa da, ürettiğimiz deliller de küçümsenmemeli. Davayı, daha baştan kaybettiğini düşünen taraf, yargıya gitmektense, uzlaşmayı yeğlemektedir çoğu kez.

Tüketicinin Korunması Yasası, cezai yaptırım yetkisi vermiyor hakem heyetlerine. Ancak, İl Müdürlüklerinin yetkilerini de çok arttırıyor. Hakem heyetlerinin toplantı yeri, il müdürlüğü. Başkan da il müdürü. Hakem heyetini desteklememesi mümkün mü? Bu da hakem heyetlerinin bir başka gücü…

Tüm insanlar tüketici. Tüketici haklarını savunmak, insan haklarını savunmak, o zaman. Hakem heyetlerinin esas güç kaynağı, tüketici bilincidir. Tüketici bilinci geliştikçe ve halkımız sahiplendikçe, gerek yasanın ve gerekse hakem heyetlerinin, insan haklarını koruma gücü, giderek artacaktır.

Gazete Ege, 3 Eylül 1996

Originally posted 2015-11-02 10:54:27.