Erdinç Gönenç

AİLE

Bismillahi rahmani rahim.

Güzel, nazik, zarif, kibar, anlamayacağımız kadar bilgili sanatın ve yaratmanın zirvesinde, bütün bildiğimiz bilmediğimiz, gördüğümüz görmediğimiz, duyduğuğumuz duymadığımız, anladığımız anlamadığımız alemlerin rabbi allahım, çocuklarımızı, bizi, masumlarımızı, doğamızı, memleketimizi, dünyamızı, galaksimizi, yarattığın bu güzellikleri koru bu kıyametten. Biz seni gücendirdik, kızdırdık, havamızı, karamızı, suyumuzu, okyanuslarımızı, denizlerimizi, adalarımızı, göllerimizi ,derelerimizi, dağlarımızı, bağlarımızı, ormanlarımızı, meralarımızı, çöllerimizi, ağaçlarımızı, çiçeklerimizi, yeşilliklerimizi, kısaca dünyamızın her yerini, hayvancıklarımızın hepsini koru, kurtar, allahım insan nesli, hayvan nesli, yok olmasın.

Ben senin yarattığın bir kulunum, bizi sen yarattın, hepimizi sen yarattın, ben senin istediğin gibi bir kul olmak istiyorum, hiç bir zaman haddimi aşmak istemiyorum, çocukluğumdan beri bunu yapmak için çalıştım.

Biz kendi halinde yaşayan bir aileydik, eşimde, aileside öyle. Herkesin işi vardı, herkes maaşları ile borç yapmadan geçinmeye çalışırdı, babamın borçtan ödü kopardı, o yüzden biraz pinti idi ama aç açıkta değildik. Herhangi bir olumsuz olaya karşı koyabilmek için biraz para biriktirirdik. Babam üçümüze kumbara almıştı, harçlıklarımızı biriktirir ihtiyacımızı oradan karşılardık sıkıştığımız zaman. Hayatım boyunca tutumlu oldum, eşyalarım eskimesin diye devamlı bakımını yapardım.

Annem de dikiş kursuna gittiği için pazarcılardan parça kumaş satın alır, bizim giyim ihtiyacımızı karşılardı, örerdi, kışlık yiyecekler yapardı. Tarhana, turşu, kavurma, salça, makarna, kurutulmuş sebze, meyve, bestel, reçeller, bir tek ekmek alırdık fırından. Anneannem saç böreği, kaba hamurlu ekmek yapardı.

Babam da marifetliydi, evin bütün tamir işlerini yapardı. Bana tahtadan bir jip yapmıştı. Böylece borç yapmadan yaşadık. Bizleri okuttular, evlendirdiler, emekli oldular, sonradan ev sahibi oldular emekli ikramiyesi ile. Babam fazladan charter uçuşları yapıp borcunu ödedi. Bizim evimizde soba yanardı öyle ısınırdı, kış gelmeden eve odun kömür alınırdı. Lüks yaşamadık ama hiç bir eksiğimiz yoktu mutluyduk.

Sana çok teşekkürler Allahım, bizi yaşattın, yardım ettin, annemin babamın mekanı cennet olsun.

Ama o zaman Dünyamız pırıl pırıl, tertemiz, yemyeşil, yiyecekler taze, vitaminli, lezzetli, mis kokuluydu. Çocuklar gürbüzdü, sağlıklıydı. Hastalıklar, az sayıdaydı, neşeliydiler, kazanılan paralar gösterişe ve borca gitmiyordu. Para her şey demek değildi, herkesin her şeyi tam değildi, olduğu kadarıyla idare ediliyordu, yeter ki insanlar geçinebilsin. Yüksek karakterli, ahlaklı, zeki, çalışkan, liyakatlı, işini söz verdiği zamanında bitiren, layıkıyla seven, usta, güvenilir, geleceği görebilen, haram para yememiş, devletin ve halkın malını sinsice çalmamış, gizli düşman olmamış, başkaları için kötülük düşmemiş, komplo kurmamış, ellerini kötülük yapmak için kulanmamış, sevgi ve şevkat dolu yardım sever. Usta, işinin ehli her yerde saygı görür.

O dengeli düzen tamamiyle yok oldu, aileler perişan oldu. Aileler devletin temelidir, yoksa devlet dağılır, yok olur. Dayanışma, kara gün dostu olma yok olursa devlet dağılır, onun için toplanıp aileleri güçlendirip yaşatacağız. Kadınlar evden kooperatiflerle çalışıp para kazanabilir, erkekler de. Bizim erkeklerimiz sanatçıdır. Bizim pamuğumuz dünyada birinci, her ülke alıp kendi sentetik pamuğuna karıştırıyor, yünlerinizi de alıp kendi kalitesiz yünlerine karıştırıyorlar, aynı işi tütünde de yapıyorlar.

Tütüncülere tarlarlarına tütün ekmesinler diye bankadan sırayla para verdiklerini gördüm. Aynı şeyi üzümde de yapıyorlar, bizim şaraplarımıza, likörlerimize ne oldu, arıyorum bulamıyorum. Onlar karıştırıp yapıyorlar ama aynı kaliteyi veremiyorlar. Aynı şeyi kolonyada, zeytin yağında da yapıyorlar. Bizim köylümüz bu işleri yaparak yaşıyor. Köylerimiz bu işi yapamazsa çöker ege de.

Hayvancılığımızı geliştireceği, kooperatif olarak, balıkçılığımızı geliştireceğiz kooperatif olarak yoksa yaşam yok. Doğuda da oyma tahta mobilyalar yapılacak, o ustalar dünyada yok. Çinle birleşip ipek yolunu açacağız başka çaresi yok. Bize, sen o elindeki imkanları bize ver, biz çalışacağız, siz köle olun, kafanız çalışmasın diyorlar, eşitlikçi davranmıyorlar. Çin paylaşmacı insanlarla dolu.

Sevinç Ayla Gönenç
25.2.2023

Exit mobile version