Skip to main content

Göçmenler ve Suriyeliler

Geçici koruma altına alındılar, oturma müsadesi alanlara hastanelerde bedava bakım kartı verildi. 10 seneyi aşkın onlara bedava hizmet verildi. Fakat ucuz işçi oldukları için Türkiye’nin her yerine yayıldılar, köyler dahil. Maden ocaklarında çalıştılar. Malatya Elazığ civarında bir maden ocağında çalışan kadın işçi, hangi milletten bilmiyorum durumunun çok iyi olduğunu, arabasını aldığını, ailesine para gönderdiğini söylüyordu. Hepsi şehirlere yayıldı, onlara iş verenler onlarla aynı ortamda yaşamıyorlar. Geçen yaz tansiyonum yükseldi sıcaktan, Göztepe parkına gittim. O sırada 6 – 7 yaşlarında 20 kadar çocuk parka girdi, oradaki aynı yaştaki Türk çocuğa yumruk atmışlar, çocuk yanıma geldi. Teyze cep telefonun var mı, ,annemi arayacağım o çocuklar beni dövdü dedi. Cep telefonumu yanıma almamıştım, o sırada bir bey geldi hepsini kovdu, onlar hep bir arada aynı hareketleri yapıyorlardı.

Hepsi kirliydi, koyu renk bir bulut gibi, çekirge sürüsü gibi dolaşmaya başladılar, parktaki parktaki sarı çiçeklerin hepsini tepelerinden koparıp yolmaya başladılar. O sırada onları parka getiren 2 delikanlı sahil yoluna çıkmışlar, düğün arabalarının yolunu kesip para istiyorlardı. Çocuklar onları görünce hepsi caddeye fırladı, trafik alt üst oldu, arabalar nasıl duracaklarını bilemediler, allahtan kaza olmadı.

Sonra Isparta’da yaşlı bir teyze hastaneye gitmiş sıraya girmiş, ismi kapıda yazılı olduğu halde Suriyeli bir kadın içeri girmiş, itiraz edinceye siz duymadınız mı Suriye’lere her yer açık demiş. Türk insanlarına 2. sınıf muamelesi yapılıyor. İzmir’de de emekli insanlarda çoğunlukla yaşlı, yazın çok sıcak oluyor evlerinin yakınındaki parklara gidiyorlar. Srtık gidemiyorlar ve ağlıyorlar çünkü kültürpark dahil parkların hepsi göçmenler tarafından işgal edilmiş durumda.

Suriyeliler çoğunluk, gerisi Asya Afrika kökenli, parklarda yiyip içip, çimlere oturup çöplerini dağlar gibi yığıyorlar, çocuklar çiçekleri kökten söküp atıyorlar. Urla’da yazlık evi olan komşum yazın denize giremiyor. Deniz kenarı çöplük olmuş dağlar gibi çocuk bezleri kirli olarak atılmış. Bu kadar pislikle hastalıklar her yere yayılır, allah çöpçülerimiz kuvvet versin.

Gelen insanlar hijyen nedir bilmiyor, cahil eğitimsiz insanlar. Adabı muaşeretten haberleri yok. Bunları önce şehir dışında kampa almaları lazım, çocuktan büyüğe nasıl davranacaklarının öğretilmesi lazım. Adabı muaşeret kitapları her yerde satılıyor, şehirlerde nasıl davranılır, nasıl iletişim kurulur, insanlar birbirine nasıl davranır hepsinin öğretilmesi lazım. Suriye’de nasıl yaşıyorlarsa aynen devam ettiriyorlar herhalde.

Parka gittiğim zaman bu tip insanları görmek istemiyorum. Allahım Mehmetçiklerimize, Jandarmamıza, güvenlik güçlerimize güç kuvvet versin. Doktorlarımıza, Hemşirelerimize güç kuvvet versin. Bu insanlarla birebir iletişim kuruyorlar. Her Suriyeli erkeğin en az 2 karısı var ve 11 ayda bir doğum yapıyorlar, 10 -20 tane çocukları oluyor. Tabi Hastaneler bedava, sıra da beklemiyorlar, her türlü yardımıda görüyorlar. Türkler 2. sınıf vatandaş oldu. Allahım bizler masumları korusun, Devletimizi korusun, hazır Esat genel af ilan etmişken memleketlerine dönsünler. Bizim ekonomimiz sadece bize yeter. Zaten bu zamlarla yeteri kadar fakirleştik.

Sevinç Ayla Gönenç
7.5.2022

Not:Suriye bu kaostan kurtulmak istiyorsa İpek yolunu Suriye’den geçirip Hayfa limanına bağlaması lazım, o civarda serbest bölge kurulabilir. Bizdeki gibi komşu ülkelerle anlaşması, barış yapması lazım, o bölgelerdeki insanlara iş alanı açılır. Sadece sınırlarda toplanıp yardım almak ne kadar sürer. Suriyeninde limanları var, İpek yolunu kendilerine göre düzenlesinler. Bizimse Kıbrıs’a liman açıp serbest bölge yapmamız lazım. İnşallah bölgeye barış gelir.

İbni Sina (Avicenna)

Vaktiyle Horasan’da Dünyaca ünlü Doktor İbni Sina yaşarmışK köy köy, kasaba kasaba dolaşıp hastaları tedavi edermiş. Bir şehire gittiğinde bakmışki salgın hastalık var. Herkes kırılıyor, ilaçlarını vermiş ondan sonrada ziyafet sofrası kurun, çalgı çengide gelsin demiş. Halkın moralini düzeltmek için dediğini yapmışlar. Kısa sürede iyileşmişler, hastalıkda çekip gitmiş. Nurlar içinde yatsın. Allah’ımın izniyle biz de bu salgın hastalıklardan kurtulalım inşallah.

Sevinç Ayla Gönenç
4.5.2022

Hz İsa peygamberimizin dedesi, Hz Meryem Anamızın babası, Zekeriya peygamberimizin sofrası

Anneannemin annesi hanımnem (Çakır Aliye) Çeşme’den Ankara’ya gelince hepsi toplanırlardı. Bir gün hanımnem Zekeriya peygamberimizin sofrasını kuralım dedi, dileği olan gelsin katılsın dedi. Önce sofra hazırladılar, 41 çeşit yiyecek olması lazım, börekler, kurabiyeler, dolmalar yaptılar. Masaya dizdiler, içindeki malzemeleri sayarak, ama 41 çeşit bulmak lazım, onun için şeker, toz şeker, baharat çeşitleri, kahvaltılıklar ilave ettiler, çay da yapıyorlardı. Bu şekilde 41 çeşit hazırlamaya çalışıyorlardı. Ayrıca bir masa hazırlıyorlardı. Abdest alıp namaz kıldıktan sonra hiç konuşmadan mumlarını yakıyorlardı, dileklerini diliyorlardı. Sonra 41 çeşitin tadına bakıp çaylarını içiyorlardı, sohbet edip dağılıyorlardı. Dilekleri olanlar aynı şekilde Zekeriya peygamber sofrası yapıp devam ettiriyorlardı. Kurandan Zekeriya bölümünü okuyorlardı. Ege bölgesi Çeşme adeti. Meryem anamızın, annelerimizin mekanı cennet olsun.

Sevinç Ayla Gönenç
4.5.2022